top of page

AĞIR METALLER - OTİZM İLİŞKİSİ VE CİDDİ BİR UYARI



Otizmle yolu kesişen hemen hemen her aile ağır metal terimini duyar.


Peki, gerçekten her otizm tanılı çocukta ağır metal var mıdır?


Nedir bu ağır metal-otizm ilişkisi?


Herhangi bir nedenle vücuda giren ve bir yandan da yavaş yavaş biriken kurşun, alüminyum, civa gibi metallerin vücuttan atılamaması beyin-vücut fonksiyonlarımızı bozar.


Ağır metaller bazen bir kaza sonucu bir çocuğun vücuduna girebilir, örneğin çocuğun civa içmesi gibi. Bunun yanında bir çocuğun tam olarak çalışmayan “zehir arındırma mekanizması” da çocuğun vücudunda ağır metallerin birikmesine neden olabilir.


En büyük ağır metal kaynağı maalesef çevresel koşullar. Ülke nüfusumuz ağırlıklı olarak şehir merkezlerinde yaşıyor. Egzoz gazları, Endüstriyel atıklar başta olmak üzere epeyce zararlı şeye maruz kalıyoruz. Bunun yanına sigara dumanını, bazı makyaj malzemelerini, kozmetik ürünleri, temizlik ürünlerini, sabunları, duş jellerini, bazı ev eşyalarını da ekleyebiliriz.


Bağırsaklarımızı bir elbise gibi üzerimize giydiğimizi düşünelim. İşte insan cildi budur. Cildimiz geçirgen. Cildimize sürdüğümüz bir krem vücuda nüfus ederek ağrıyı kesebiliyor mesela.


Özellikle beslenme konusunda emek veren aileler bu konuya yani cildin geçirgenliği konusuna gerekli önemi vermediklerinde süreçler uzuyor.


Düzenli sigara kullanan, egzoz gazlarına maruz kalan, Yoğun Endüstri atıklarının bulunduğu bir yerde sıradan bir kişide ağır metal testi yaptırsak yüksek değerlerle karşılaşmamız sürpriz olmaz.


Yani aslında hepimiz yavaş yavaş zehirleniyoruz.


Sizleri çok fazla teknik detaya boğmadan anlaşılır şekilde devam edelim.


Bir defa otizm ile yolu kesişen her çocukta mutlaka ağır metal vardır diyemeyiz. Büyük çoğunlukla vardır diyebiliriz.


Ağır metalin çocuğumuzda olup olmadığını testler bize söyleyebilir.


Çocuğumuzda ağır metal olsa da olmasa da otizm ile yolu kesişen çocuklarımızın bu çevre kirliliği ile ağır metali vücutlarında bulundurmamaları sürprizdir.


Vücut bit bütündür. Bir organın veya sistemin çalışmaması vücudun geri kalanını etkiler. O nedenle beslenme ve detoks konusu birbiri içine geçen iki konudur. Beslenmenin otizmle ilgisi yok diyen birisinin göz ardı ettiği şey sadece beslenme değil aynı zaman da detokstur.


Vücutta biriken ağır metaller çocuğa zarar verir. Bu zarar yavaş yavaş ilerliyor olsa bile ilerleyen yaşlarda etkileri bariz olarak görülür.


Özetle hangi sebeple olursa olsun bir çocuğun vücudunda biriken ağır metalin atılması çocuğumuzun sağlığı ve gelişimi açısından çok önemli bir konudur.


Peki, test yaptırdık veya çoğunda ağır metal bulunuyormuş zaten dedik ki bu doğrudur. Biz bu ağır metalden nasıl kurtulabiliriz?


(1) Ağır metal ilaçlar kullanarak bir uzman gözetiminde vücuttan atılabilir.

(2) Ağır metal doğal yolla atılabilir.


Ağır metali bir uzman doktor gözetiminde vücuttan atmanın çeşitli sakıncaları vardır. Bu sakınca kullanılan ilaçlar zararlı yararlı metal ayrımı yapmaz ve faydalı şeylerde vücuttan atılır bu da çocuğu oldukça hırpalar ve agresifleştirir.


Bu agresifleşmenin yanında çocuk geçmişte sergilediği ve bizi üzen davranışlara tekrar dönebilir. Hırçınlık artar. Aile içinde çocuk için de zor durumlar yaşanır. (Etrafımızda birebir şahit olduğumuz kişilerden bunu biliyoruz)


İlaçlı ağır metal atımı aslında vücutta biriken ağır metalin değil, kaza ile vücuda giren ağır metalin atılması için vardır. (Örneğin bir çocuğun civa içmesi gibi durumlarda acilen ilaçlı müdahale edilmesi gerekir.)


İkinci yöntem olan doğal yöntem ise zaten kendi kendine çalışan basit bir yoldur. Çocuğun beslenmesine eklenecek bazı besinler, içecekler ve gıdalarla detoks sağlanabilir.


Bunların dışında da her zaman olduğu gibi bir bilgi kirliği söz konusu. Öyle şeyler öneriliyor bu kadarı da olmaz dedirtiyor.


Zaten yazının asıl konusu da bu.


Ağır metal konusunda gelen sorulardan, yapılan tavsiyelerden hareketle bazı ürünlere dikkat çekmemiz gerekiyor.


Bu ürünler çocuklarımıza zarar verir cinsten ürünler.


Yani şifa olsun diye alıp tersini yapan ürünler diyelim.


Mesela Bentonit Banyo Kürü:

Ağır metalleri vücuttan uzaklaştırır deniliyor.


Bakalım Bentonit neymiş nerelerde kullanılıyormuş;


Resmi kurumlarımızdan olan MTA’nın (Maden Tetkik Arama) resmi web sitesinde yer alan bilgiler şu şekildedir;


Alüminyum ve magnezyum bakımından zengin volkanik kül, tüf ve lavların kimyasal ayrışması sonucu oluşmuş, ağırlıklı olarak montmorillonit içeren killer ‘bentonit’ olarak tanımlanır. Bentonit, sanayi, tarım, madencilik ve mühendislik jeolojisinde kullanılan çok yönlü bir kildir.”

Kullanım alanlaları:

· Yağların rengini açmada,

· Bitkisel yağların (zeytinyağı, ayçiçeği, mısır, susam, soya, palmiye, kanola, pamuk yağları gibi) rafinasyonunda filtre malzemesi olarak,

· demir tozlarının peletlenmesinde,

· İnşaat mühendisliğinde temel ve baraj yapılarında su ve sıvı sızdırmazlığını elde etmede,

· Şarap ve meyve sularının berraklaştırılmasında,

· Hayvan yemi yapımında,

· İlaç, kağıt, lastik sanayiinde dolgu malzemesi olarak,

· Çimento sanayiinde, seramik sanayiinde katkı malzemesi olarak,

· Petrol rafinasyonunda,

· Atık suların temizlenmesinde,

· Boya sanayiinde ve yangın söndürücülerde,

· Gübre yapımı ve toprak ıslahında kullanılır.


Özetle Türkiye’de bentonit; sondaj, peletleme, döküm sanayii ve yağların ağartılması gibi bir çok alanda kullanılmaktadır. Temizlik malzemesi yapımı ve kağıt sanayi için araştırmalar devam etmektedir denilmiş.


Aleminyum içeren böyle bir ürünün sizce otizm ile yolu kesişen çocuklarımıza kullanılması doğru olabilir mi?


Kesinlikle hayır.


Bağırsaklarımızı üzerimize elbise gibi giydiğimizi düşünelim. İnsan cildi budur demiştik.


Lütfen Bontonit kil isimli ürünü çocuklarımızda kullanıp onlara fayda vereceğiz derken zarar vermeyelim.


Bu ürünün sıvısını kullananlarda varmış. Sözün bittiği yer.


Bir başka ürün: Zeolit.


Yine MTA kurumsal internet sitesinden başlayarak devam edelim. MTA’ya göre zeolit;


“Kimyasal olarak "sulu alümino silikatlar" olarak bilinmektedirler. Ülkemizde 1980'li yıllardan itibaren artan ilgi ile değişik sektörlerde kullanılmaya başlanılmıştır. Şu an için Hayvancılık ve Tarım sektöründe yoğun olarak kullanılıyor denilmiş.



(Zeolit ile ilgili MTA web sitesi içeriğine https://www.mta.gov.tr/v3.0/bilgi-merkezi/zeolit linkinden ulaşabilirsiniz)


Bir başka kaynak olarak Mec Maden firmasının sunduğu bilgiler de oldukça ilginç, göz atalım.


Mec Maden firmasına göre zeolit;


Kristal yapıda hidrasyona uğramış aleminyum silikattır. Gözenekli yapısı ve yüksek iyon değiştirme kapasitesi sayesinde birçok çeşit gazı ve kokuyu; suyu ve nemi; petrokimyasal maddeleri, düşük düzeyde radyoaktif elementleri, amonyumu, toksinleri, ağır metalleri ve pek çok solüsyonu tutma ve soğurma özelliğine sahiptir.


Çevre dostu yapısı ve düşük maliyeti ile zeolit (klinoptilolit) günümüzde birçok endüstriyel alanda ve çeşitli çevre projelerinde kullanılmaktadır.


Tarım – Toprak Düzenleyici, Su Tutucu, Havalandırıcı

Peyzaj ve Bahçe Düzenlemesi

Hayvancılık – Yem Katkı Maddesi, Hayvan Altlığı

Arıtma – Mekanik ve Kimyasal Filtreleme

Havuz ve Spa Filtre Malzemesi

Akvaryum malzemesi

Kedi Kumu

İnşaat sektörü – Çimento, Asfalt

Tekstil sektörü

Temizlik malzemeleri

Sebze ve Meyvelerin Taşınması ve Depolanması


HAYVAN YEM KATKI ÜRÜNÜ DOĞAL TOKSİK ve AĞIR METAL TEMİZLEYİCİ

Yem katkısı olarak kullanmanın yararları;

1. Yemin bağırsaktan geçiş süresini uzatarak yemden yararlanma oranını arttırır. Tasarruf sağlar. (DİKKAT METABOLİZMA YAVAŞLATIR)

2. Kümes ve ahırlardaki kokuyu en aza indirir.

3. Yemdeki nem oranını dengeler mantarlaşma ve küflenmeyi ortadan kaldırır. (DİKKAT ANTİBAKTERİYEL ETKİ GÖSTERİR, BAKTERİLERİ ÖLDÜRÜR)

4. Bağlayıcı özellik nedeniyle yemin peletleşme oranını arttırır.

5. Silaj yapımında kullanıldığında silajdaki yem kaybını önler kaliteyi arttırır.



HİJYENİK & ANTİBAKTERİYELDİR.

DÜŞÜK TOZLANMA YAPAR.

HIZLI TOPAKLAŞIR.

KOLAY KULLANILIR.

UZUN ÖMÜRLÜDÜR.

KOKU KONTROLÜ SAĞLAR.


Peki şimdi soralım sorumuzu sindirim sistemi sorunları yaşayan bir insana kolay topaklanan ve antibakteriyel bir ürün fayda sağlar mı?


Antibakteriyel bakteri öldüren yok eden demektir. Tabi iyi-kötü bakteri ayırt etmiyor. Hepsini öldürüyor !!!


Sanıyoruz bu kadarı yeterli.


Detoks konusunu gerçekten doğal gıdalarla kolaylıkla çözersiniz. Beslenme-Detoks birlikte ele alırsanız kolayda mesafe alabilirsiniz.


Şunu hiç unutmayalım. Biz yetişkiniz yediğimiz bir şey dokununca bunu biliriz, ne yapacağımızı da biliriz. Ama onlar çocuk.


Yeraltı sularını arındırmak başka şeydir çocuk vücudunda buna kalkışmak başka şeydir. Uzun süre kokladığınızda akciğerde iltihaba neden olduğu belirlenmiş bir ürün bu.


Lütfen çocuklarımıza iyice araştırmadan emin olmadan herhangi bir şeyi yedirmeyelim ve içirmeyelim.


Bunu yapmayalım.


Değerli anneler babalar; herhangi bir yerde çocuğunuza yedirilecek, içirilecek veya cildine uygulanacak bir ürün tavsiyesi duyduğunuzda, lütfen ürünü not edin, ve şu sorulara yanıt arayın;


· Yapısında neler var ?

· Ne için üretilmiş?

· Yan etkileri neler olabilir?

· İnsan sağlığına zararı olabilir mi?

· İnsan sağlığına fayda sağlar mı?

· Çocuklar için kullanımı uygun mu?

· Literatürü var mı?


Evet Detoks konusunu dikkate aldığınızda evinizin havası bile değişir. Tüm aile daha huzurlu olur. Daha rahat ve kaliteli uyku uyur. Daha mutlu olur. Unutmayın Bağırsaklarımızda iyi bakterilerin salgıladığı mutluluk hormonu miktarı, beynimiz tarafından salgılanan mutluluk hormonu miktarından fazladır.


Doğal yollarla yani evde alınacak bazı tedbirler, bazı tercihlerin değiştirilmesi ve beslenmeye eklenecek basit bir iki doğal besin ile Detoks yapılabilir.


Süreç zaten kendi kendine işler. Zaman ilerledikçe çocuğumuz daha huzurlu, mutlu ve iletişime açık hale gelir.


Nasıl mı? Cevabı burada.


https://www.fiyildizlarayolculuk.com/post/di-kkat-etmeni-z-gerekenler


Gelelim yukarıda değindiğimiz tür ürünleri otizm ile yolu kesişen çocuklara tavsiye edenlere;


Yapmayın bunu. Önerdiğiniz kişiler çocuk...


Günün birinde hiç istemeyiz ama bir çocuğun hayatına mal olabilir bu tavsiye ettikleriniz.


Yapmayın.







58 görüntüleme0 yorum

Son Paylaşımlar

Hepsini Gör

İLETİŞİM

Yazı: Blog2_Post
bottom of page