top of page

DAVRANIŞ EĞİTİMİ VE SOSYAL BECERİLER




Genellikle "zor öğreniyorlar" cümlesini sıklıkla duyuyoruz. Çocuklarımızın davranışlarını ve sosyal becerilerini geliştirebilmek için konuya en temel esaslardan girelim.


- "Beni" deyip aynı anda elinizi açarak göğüs kafesinizin üzerine koyunuz. Diğer elinizin işaret parmağı ile kendi kulağınıza dokununuz ve aynı anda dinle deyiniz.

Beni dinle.


Aynı şekilde önce göğsünüze dokunup bana, sonra ise ağzınıza dokunarak bak deyiniz.

- Bana Bak


Bunları yaparken dizlerinizi kırarak çömeliniz. Başınız onunla aynı hizaya gelmelidir. Çocuğunuza yüksekten bakarak konuşmaktan kaçınınız.


Söyleyeceklerinizi ağır ağır söyleyiniz. Kelimeler arasında birer saniye kadar boşluk bırakınız.


"Oyun oynayalım"


"Oyun oynayalım mı?"



Çocuğunuzla konuşurken ya elini tutarak konuşunuz veya omzuna dokunarak konuşunuz.


Örnek; Acıktın mı ?


Çişin geldi mi?


Bu iki yöntem üzerinde ısrarla durunuz.


Çocuğunuz umursamıyor gibi görünebilir. Fakat bu yöntem tüm çocuklarda sonuç vermektedir Bu iki yöntemi aksatmadan uygulayınız. Bu yöntem çocuğunuzun yakın geleceğine yatırımdır.


Zamanla “beni” dediğinizde durduğunu ve size baktığını, dikkatini daha kolay topladığını göreceğinizden emin olunuz.


Çocukla konuşurken ses tonunuz yumuşak olmalıdır. Kesinlikle komut verir gibi konuşmamalıyız.


Yaşadığınız evde size sürekli kesin net ifadelerle biraz sert bir ses tonu ile emirler verildiğini düşününüz. Ne işe yaradığını bilmediğiniz bir şeyin sürekli size tekrar tekrar yaptırıldığını buna mecbur bırakıldığınızı, yapmayı istediğiniz şeylerin ise sürekli engellendiğini düşününüz. Ne yapardınız?


Unutmayın övülen çocuk, örselenmeyen çocuk rahat hisseder ve başarılı olur. Sürekli yerilen, sürekli emirler yağdırılan bir çocuk stresli, gergin, bir yer bulup kaçsam modunda olur. Biz olsaydık bizde aynını yapardık.


Yaptığımız şeyi değiştirmeden çocuğumuzun davranışını değiştiremeyiz.



Her şeyin başı iletişimdir. Bu olmadığı müddetçe karşısında ne kadar çalışıldığının anlamı yoktur.


Çocuğunuzu bedensel olarak olabildiğince rahatlatın. Kendisini rahat ve güvende hissetmesi önemlidir.


Çocuğunuz güzel bir şey yaptığında mutlaka ödüllendirin bu ödül sarılmak olmalı. Sık sık sarılmak çocuğunuza yapılacak en iyi terapidir.


Ağladığı zaman, gerildiği zaman sarılın.


Ellerinden tutup günde birkaç dakika zıplamak karşılıklı oturup ayaklarınızı birbirinize değdirmeniz kim kimi ittiriyor diye dirseklerinizi temas ettirmek faydalıdır.


Dokunsal temas ve sarılmak yoluyla en büyük eksikliğini giderirsiniz. Bunu bizzat siz yapmalısınız. Dışarıdan hiç kimse bu eksiği gideremez.


Çocuğunuza ben senin babanım, ben senin annenim sana biz dokunabiliriz demelisiniz. Bedensel tatmin (aslında merkezi sinir sisteminin teyakkuzda olması veya kısmen çalışıyor olması) tatmin olmadan hiçbir çocuk sözel olarak iletişime geçmez ve konuşmayı sürekli ötelerler.


Duyusal Terapi ; toplar atmak, onu getir bunu götür yaptırtmak onu oraya bunu buraya at demek değildir. Duyusal Terapi dokunmaktır. Özellikle duyusal terapi konusunda önerdiğimiz masajları ve egzersizleri her gün uygulayınız.


Çocuğunuzun kıyafetlerini anne baba haricinde hiç kimse değiştirmemelidir. Sık sık “Bedenimizi özelimiz kimseye göstermiyoruz.” Anlamında cümleler söyleyiniz. Bu konuları küçükken anlattığınızda çocuğunuzda yerleşmiş olduğunu ilerleyen zamanlarda zaten tecrübe edersiniz.


Bu konularda onu anlamıyor zannetmeyiniz. O kaydediyor. İhtiyaç duyduğunda, genellediğinde aslında 4 yaşından bu yana anlatılan hiçbir şeyi unutmadığını gayet güzel öğrendiğini tecrübe edeceğinizden emin olunuz.



Yüz hatlarınızı olabildiğince yumuşak tutunuz. Eğer gerginseniz, stresli iseniz konuşmada dahil olmak üzere hiçbir çalışma yapmayınız.


Gerginliğinizi belli etmeden bir çok şey yapabilirsiniz ancak çocuğunuz bunu hisseder ve tedirgin olur normalde yaptığı şeyleri dahi yapamaz. Baskı hisseder.


Çocuğunuz herhangi bir nedenle bağırdığında ondan daha çok bağırarak onu susturmaya çalışmayınız. Çocuğunuzla yüksek sesle konuşmayınız. Graham Bell işitme yetisi hiç olmayan eşine eşine sürekli alçak sesle konuşmuştur.



İşitme engeli olan çocukta dudağına dokunarak konuşmanız titreşimleri tanımasını sağlar. Her sesin bir frekansı vardır. Eğer çocuk çok az işitiyorsa veya hiç işitmiyorsa işaret parmağınızla damaklarına dudaklarına dokunarak sabırla ilk öneriden başlanarak devam edilmesi gerekmektedir. (Helen Keller)


Çocuğunuza eksiklerini hissettirmeden çalışmak önemlidir.


Çocuk duyusal olarak, duygusal olarak doğru desteklendiğinde, beslenmesine özen gösterildiğinde gün geçtikçe daha güçlü iletişim kurmaya başlar. Büyüklere de ona iyi örnek olmak kalır. Sizden öğrenir her şeyi.


Çocuk rahatlamadığı ve rahat olmadığı sürece iletişim kurmaya .çalışmanın, bir şeyler öğretmeye çalışmanın anlamı yoktur. Bu çocukta sürekli olarak stres birikmesine yol açar.


Her çocuk yaşadığını öğrenir.


Davranış eğitimi ve sosyal beceriler konusun da size iletmek istediğimiz çokça bilgi var.

Lütfen bizimle iletişime geçiniz.





17 görüntüleme0 yorum

Son Paylaşımlar

Hepsini Gör

İLETİŞİM

Yazı: Blog2_Post
bottom of page